mouse
Yıllardır kullandığımız fareler her ne kadar tasarımsal olarak bazı farklılıklar gösterseler de uzun zamandır büyük bir değişime uğramıyor. Hiçbir fareye benzemeyen görüntüsü ve gelişmiş özellikleriyle dikkat çeken Flow, uzun süren bu sessizliğe son vererek farklı kontrol arabirimlerinin yakın zamanda hayatımıza gireceğinin habercisi gibi görünüyor.
İlk bakışta yuvarlak görünüşüyle pek de fareye benzemeyen cihazın üst yüzeyi tüm dokunma ve kaydırma hareketlerini algılayabiliyor. Ayrıca çevresinde bulunan halka döndürülerek istenen yere yakınlaştırma yapılabiliyor veya atanan herhangi bir eylem gerçekleştirilebiliyor. Üzerinde bulunan sensör sayesinde dokunmadan da kontrol edilebilen cihaz ile müzik değiştirme, resimler arasında geçiş yapma gibi işlemler daha kolay hale geliyor. İlk aşamada 30′dan fazla uygulamayı destekleyeceği belirtilen Flow, açık kaynaklı olması sayesinde kolayca geliştiriliyor ve istenen uygulamaya uyarlanabiliyor. Bluetooth ile bilgisayarlara, tabletlere ve hatta telefonlara bile bağlanabileceği belirtilen cihazın pilinin 7 gün dayanabileceği dile getiriliyor.
20141123232231-flow_shot
Indiegogo‘da 50 bin dolar destek bekleyen cihaz daha şimdiden 18 bin dolardan fazla fon toplamayı başarmış durumda. Stoklarla sınırlı olarak 99 dolardan satılan bu farklı kontrol cihazının 2015′in Haziran ayında piyasayadaki yerini alacağı belirtiliyor.
VİDEO

dov nike v1
Selfie çılgınlığının iyiden iyiye büyümesiyle birlikte telefon üreticileri farklı kameralar üreterek kullanıcılara sunmaya çalışıyor. Bunların son örneği olan Doov Nike V1, oldukça ilginç kamerasıyla dikkat çekiyor.
Çift led flaşı bulunan 13 Megapiksel kameraya sahip olan cihazın kamerası hem ön tarafa, hem de arkaya doğru çevrilerek kullanılabiliyor. Böylece saniyeler içerisinde arka kamerayı özçekim için kullanmak mümkün hale geliyor. Mancınığa benzer bir sistemi olan kamera birçok telefonda bulunan kameralara göre oldukça büyük görünüyor
doov v1
Doov Nike V1′in içerisinde dört çekirdekli MediaTek 1,5 GHz MT6732 işlemci yer alıyor. 5 inç’lik 720p ekrana sahip olan cihazda ayrıca 2 GB RAM bulunuyor. Pilinin ise 2,480 mAh olduğu belirtiliyor. Android KitKat ile gelen telefonda Super UI adı verilen, üreticiye özel bir arayüz kullanılıyor.
Çin’de 329 dolar satış fiyatına sahip olan telefonun Çin dışında herhangi bir ülkede satılması beklenmiyor.
akıllı_saat_header
Akıllı saatlerin arayüz tasarımlarında lüks markalardan “ilham” alan bağımsız geliştiriciler, orijinal saatleri taklit ettikleri gerekçesiyle dünya devi üreticilerin yakın takibine girdiler.
Gear, G Watch, ZenWatch ve Moto360 derken son dönemde hayli yaygınlaşan akıllı saatler, üstün fonksiyonlarının yanı sıra tasarımlarıyla da kullanıcıların beğenisini topluyor. Özellikle görünüş itibariyle normal saatleri aratmayan cihazlar için bağımsız geliştiriciler de arayüz hazırlayabiliyor. Fakat bu noktada ünlü saat üreticilerinin tasarımlarından “esinlenen”kişiler dünya markalarını adeta harekete geçirdi.
Öyle ki Rolex, Omega, Armani, Tissot ve Michael Kors gibi sektörün önde gelen isimleri, internet üzerinde kendi tasarımlarına benzeyen akıllı saat arayüzlerinin yayından kaldırılması için yasal yollara başvuruyor. İçeriklerin silinmesi için resmi uyarı yazıları gönderen kuruluşlar, teknolojik altyapıyla benzer tasarımları hazırlamanın çok daha kolay hale geldiğini, sahte saatlerde yeni trendin akıllı saatler olduğunu dile getiriyor.
akıllı_saat_5
cakma-bmw
cakma-welder
akıllı_saat_1akıllı_saat_2akıllı_saat_3akıllı_saat_4akıllı_saat_6akıllı_saat_7
doxie-2-600x399
Kağıt kargaşası arasında kaybolmayı engelleyen taşınabilir tarayıcı Doxie ile sayfaları tarayarak farklı ortamlara aktarmak çok daha kolay hale geliyor.
Doxie Go Plus ve Doxie Go Wi-Fi olmak üzere iki farklı modeli bulunan cihazın en gelişmişi olan Doxie Go Wi-Fi, taradığı sayfayı uygulama aracılığıyla direkt olarak Mac, PC, iPhone ve iPad’e aktarabiliyor. Doxie Go Plus ise bünyesinde 300 kadar kayıt tutabiliyor ve daha sonra bilgisayara bağlanarak sayfayı bilgisayara aktarabiliyor.
doxie
Tam bir sayfayı tarayabilen cihazın 300 dpi ve 600 dpi olmak üzere iki farklı modu bulunuyor. Taramayla ilgili ayarları kendisi yapabilen ve otomatik olarak kontrastı ayarlayan Doxie, bu sayede görüntüyü en iyi şekilde diğer cihazlarla paylaşabiliyor.
Taranılan öğeler PDF formatında kaydediliyor ve istendiği takdirde bulut hizmetleriyle veya diğer uygulamalarla paylaşılabiliyor. Doxie Go Plus modelinin 179 dolar, Doxie Go Wi-Fi’ın ise 219 dolar fiyat etiketiyle Aralık ayının ortalarında raflardaki yerini alması bekleniyor.
hashtag_1
Yenilikçi fikirlere fon toplama amacıyla hizmet veren Kickstarter birbirinden ilginç, gerekli ve gereksiz girişimlere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Buna son örnek ise yaratılış amacıyla gülümseten bu hashtag tuşu.
HashKey ismindeki buton, zamanının büyük bir bölümünü bilgisayar başında sosyal ağlarda geçiren kullanıcılar düşünülerek tasarlanmış. Klavyeden “Alt Gr + 3″ ya da “Ctrl + Alt + 3″ kombinasyonlarıyla yazdırılan ve genellikle etiketlerin başında görmeye alışkın olduğumuz“#” simgesini tek tuşa indirgeyen HashKey’in, Twitter ve Instagram başta olmak üzere sosyal ağ kullanıcılarının işini kolaylaştırması düşünülüyor.
hashtag_3
Plastik ve Mac için fırçalanmış alüminyum modelleriyle piyasaya sürülecek ufak boyutlardaki cihaz, USB bağlantısı üzerinden bilgisayara bağlanıyor. İnsanı her ne kadar “Ne gerek var?” diye düşünmeye itse de şu sıralar 15 bin euroluk hedefin yaklaşık 800 eurosunu toplamayı başaran HashKey26 dolar fiyat etiketiyle satışa sunulacak.
hashtag_2
VİDEO

malware
Zararlı yazılımlar yalnızca bir sistemin çökmesine veya zarar görmesine neden olmuyor, aynı zamanda bilgileri de başka yerlere aktararak hırsızlık yapabiliyor ya da sistemin tüm kontrolünü ele geçirebiliyor. Güvenlik firması Symantec‘ten yapılan açıklamaya göre tüm bu özellikleri bünyesinde barındıran komplike bir zararlı yazılım keşfedilmiş durumda.
Karmaşık yapısı nedeniyle uzun süredir saklanmayı başaran ve tespit edilmesi oldukça güç olan bu yazılım, istediği takdirde bilgisayarın kontrolünü ele alabiliyor, ekran görüntüsünü kötü niyetli kişilere gönderebiliyor ya da ağ trafiğini izleyebiliyor. Regin adı verilen bu zararlı yazılımın uzun uğraşlardan ve aylar süren geliştirme aşamasından sonra ortaya çıkarıldığı da gelen bilgiler arasında.
Kim veya kimler tarafından geliştirildiği henüz tespit edilemeyen yazılımın tek bir bölgeyi etkilemediği ve birçok ülkedeki kullanıcıların kişisel bilgisayarlarına zarar verdiği belirtiliyor. En çok Rusya ve Suudi Arabistan‘ın etkilendiği söylenirken; Hindistan, İran ve diğer bazı Avrupa ülkeleri de yazılımdan zarar gören ülkeler arasında gösteriliyor. Genellikle telekomünikasyon firmalarını ve büyük şirketleri hedef alan yazılım, küçük çaplı şirketleri ve sıradan kullanıcıları da etkilemiş görünüyor.
Symantec’in belirttiğine göre yazılımı etkisiz hale getirebilmek için uzun bir zaman ve büyük bir kaynak ayırmak gerekiyor. Analizlerine devam edeceklerini açıklayan yetkililer gelişme olduğu takdirde bilgi vereceklerini dile getiriyor.
apple-korsanDünyada hediye alternatiflerinin gözden geçirildiği kritik bir döneme giriliyor. Yılbaşı hediyeleri için klasik fikirlerin yanı sıra çılgın alternatifler de gündeme gelmeye devam ediyor.
ABD’de Susan Kare adlı tasarımcı, 1980’lerde Apple Kampüsü’nde Steve Jobs’ın ofisinde görüntülenen ve daha sonra da binada dalgalandığı rivayet edilen bir gözünde Apple logosu bulunan korsan konulu bayrağın taklidini hazırlayarak 1.900 dolardan satmaya başladı. Jobs, bu bayrağın altında şu ünlü sözünü söylemişti: “Bu donanmaya katılmak, korsan olmaktan daha iyidir.”
steve-jobs
Steve Jobs, 1984 yılında bahsi geçen bayrağın altında
Tasarımcı, bayrağı siyah naylonlu kumaş üzerinde boya kalemleri kullanarak hazırlıyor. İki farklı boyda satışa sunulan bayrakların en yüksek fiyatı ise 2.500 dolar. Oldukça pahalı bir hediye olacağı kesin. Daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz.
basis
Intel‘in bünyesinde olan Basis tarafından yılın başlarında duyurulan Peak adlı aktivite takip bilekliği uzun süren geliştirilme sürecinin ardından piyasadaki yerini aldı.
Kalp ritmini ölçebilmesinin yanı sıra adım sayabilen, kalori hesabı yapabilen ve vücut sıcaklığını algılayabilen Peak; son zamanlarda popüler hale gelen uyku izleyicisini de bünyesinde barındırıyor. Kullanıcılarının tam olarak ne zaman uyumaya başladığını anlayan akıllı bileklik, uykunun kalitesini ölçebiliyor ve uyku saati geldiğinde haber verebiliyor.
Yürüme, koşma ve bisiklet sürme gibi aktiviteleri otomatik olarak algılayarak buna uygun ölçümler gerçekleştiren cihaz, yüksek kontrastlı Gorilla Glass 3‘le korunan ekrana sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Topladığı bilgileri bluetooth aracılığıyla 3. parti uygulamalarla paylaşabilen bileklik, telefona gelen bildirimleri ekranında gösterebiliyor. Ancak bildirim özelliklerinin önümüzdeki ay gelecek güncelleme ile birlikte aktif hale geleceği belirtiliyor. 5 atm’e kadar su geçirmez ve her koşulda spor yapmayı kolaylaştıran bileklik; hem havuzda, hem de denizde kullanılabiliyor.
basiss
Basis’ten gelen açıklamaya göre önümüzdeki ayın ortasında bileklik için daha sportif kayışlar satışa sunulacak. Bu yeni kayışların spora önem veren kişilere özel olarak hava alan bir tasarıma sahip olacağı da verilen bilgiler arasında.
Şu anda satın alınabilir olan bilekliğin fiyatı ise 199 dolar olarak belirtilmiş durumda. Amerika Best Buy ve İngiltere Amazon mağazalarında satışa sunulan Peak’in diğer ülkelerde resmi olarak ne zaman satışa sunulacağı ile ilgili bir bilgi bulunmuyor.
cortana_siriSon dönemde yayınladığı videolarla sık sık Apple‘a sataşan Microsoft, yeni reklam filminde sesli asistan uygulamaları Cortana ile Siri‘yi karşı karşıya getirerek oldukça eğlenceli bir diyaloga daha imza atıyor.
Özellikle diğer akıllı cihaz üreticilerini hedef alan cesur reklamlarıyla ön plana çıkan Microsoft durmak bilmiyor. Zira YouTube’da yayınladığı son reklamında Apple’a yüklenmeye devam eden teknoloji devi, Windows 8.1 ile gelen sesli asistan uygulaması Cortana‘yı, iOS üzerindeki Siri ile konuşturuyor. iPhone 6 Plus ile Lumia 830‘un karşı karşıya geldiği reklam filminde Cortana’nın sadece soru-cevap mantığına dayalı bir sesli asistan uygulaması olmadığına vurgu yaparak artılarını dile getiren Microsoft’a karşı Siri’nin tek cevabı boyutlarının arttığını söylemek oluyor. Her fırsatta yeni iPhone’da önemli denebilecek çok fazla yeniliğin bulunmadığını ima eden Microsoft’un sataşmaları devam edecek gibi görünüyor.
Cortana  : Merhaba Siri. Görünüşe göre yeni bir telefondasın, tebrikler!
Siri           :  Evet, büyüdüm.
Cortana  : Oh, artık şimdi daha çok benim gibi misin? Aramalara ve mesajlara dayalı hatırlatma verebilir misin?
Siri           : Hayır, büyüdüm.
Cortana  : Trafik uyarıları hakkında ne haber? Trafik raporlarına göre insanlara daha erken ayrılmalarını söyleyebiliyor musun?
Siri           : Hayır, cidden, sadece büyüdüm.
Cortana  : Sorun değil. Yılın bu zamanı herkese olur.

ANDROID, Lollipop uygulamasıyla artık telefonunuza güvenlik şifrenizi girmenize gerek kalmayacak. Bu uygulamayla  güvenli hissetiğiniz yerlerde TELEFON kilidi açmadan sıklıkla kullandığınız siteleri ziyaret edebileceksiniz.

Android Lollipop uygulaması nedir?
Lollipop uygulaması, Eviniz gibi kendinizi güvende hissetiğiniz yerlerde her seferinde telefonun kilidini açmanıza gerek duymamanızı sağlayan bir uygulamayı da sunuyor.
Bu sayede sıklıkla girdiğiniz sitelere telefonunuzun  kilidini açmaya gerek duymadan özgürce ulaşabileceksiniz. Evinizin dışında güvendiğiniz farklı yerleride ekleme imkanı sunan uygulama bir parça daha hayatımızı kolaylaştırıyor. ANDROID Lollipop uygulaması  Kasım ayı başında piyasaya çıkan bir  uygulama  olup bunun dışında farklı işlevsel özellikleri da sunmakta.
ANDROID Lollipop uygulamasını bu linkle indirebilirsiniz:
IBM'in "öğrenebilen" bilgisayar çalışmalarına, Google'da katıldı. IBM'in amacı ve Google'ın amacı.
Not: Bu bir araştırma haberidir.
IBM, yıllardır geliştirdiği "nöronlu" işlemci çalışmalarının sonuna gelmeye başladı. Öğrenebilen, kendini geliştirebilen, interneti bizim okul yaşantımız gibi kullanabilen bu çip işlemciler, insan nöronlarıyla aynı kapasitede çalışarak öğrenme ve gelişim sağlayabilme yeteneğine sahipler. IBM'in yüzdüğü bu sular biraz tehlikeli olduğu için, biraz daha araştırılmaya yönelik bir girişim ve çalışma. IBM'in, bilindiği gibi uzmanlık alanı yazılım geliştirme ve bu geliştirdiği yazılımları özellikle finans sektörüne sunarak, üstelik kendi patentli ürünlerini geliştirerek "geleceğin teknolojisini yaratmak" gibi bir vizyonu var. IBM'in geliştirdiği bu nöronlu çipler, SON günlerini yaşasa da, mesele ekonomi ve finans olduğu için firma, konuyu biraz ağırdan alıyor. Ekonominin içerisinde, internette dolaşan bir bilgisayar beyininin olması oldukça korkutucu bir düşünce. 
IBM'in bulunduğu bu çalışma ortamında, araştırmalarıma göre, LENOVO ve Google da bulunuyor. LENOVO ile ilgili şimdiye kadar bir bilgi edinemesem de; Google 2015 yılına göre planladığı girişimlere göre bu çalışmalara zaman harcıyor: sağlık! Google, nöronlu işlemcilerle -konuşabilen bilgisayarlar olacak- belirli psikolojik hastalıkları ve virüs ile ölümcül olan hastalıklarla mücadele edecekler. Google'ın konuşabilen bilgisayarları, otizim gibi bir durumların üstesinden gelerek, eğitim alanlarında daha basit bir şekilde kullanılacak.

Görsel: IBM'in nöronlu çip işlemcileri
İster, kuantum bilgisayarlar denilsin, ister öğrenen bilgisayarlar denilsin, Google ve IBM ( LENOVO ile ilgili bir duyum yok) bu konuda fazlasıyla yol aldılar. Özellikle Google'ın, insan beyini ile bilgisayar ile ilişki sağlayabilen teknolojisi, çocuk yetiştiriciliğinde ve otizim gibi durumlara "ilaç" gibi gelecek.

Akıllı telefonlarımıza bakmak sırt ve boyun bölgelerimizde şekil bozuklarına neden oluyor.
Akıllı telefonlarımıza bakarken sırt ve boyun bölgelerimizde şekil bozukları meydana gelebiliyor.
Newyork'lu omurga cerrahı Kenetth Hansraj, Uluslararası Cerrahi Teknolojisi 25. ekine hazırladığı çalışmada ulaştığı sonuç bakımdan haberimize konu oldu. Bu çalışmaya göre Hansraj, akıllı telefonlara 15, 30, 45 ve 60 derece ile baktığımızda boynumuza 60 kilo ağırlığa çıkan yük bindiğini belirtiyor.
Kenetth Hansraj, akıllı telefonların yaygın olarak kullanıldığı günümüzde, kimseye bu teknolojik cihazları bırakmalarını tavsiye etmese de, onları kullanırken boynumuzu ne kadar eğdiyimize dikkat etmemizi öneriyor.

Windows 10'un indirmeye sunulan en son yapısındaki bu değişiklik, diğer değişikliklerin de müjdecisi

(Görsel: Neowin.net) windows 10, indir, değişiklik, görünüm

Paylaşın
Diğer
En çok satan CD-Rom / HDD Kasa
Zeynel A. Öztürk
Microsoft, geçtiğimiz günlerde yayınladığı Windows 10 yapı 9879 ile işletim sisteminin yükleyicisinde bazı geliştirmeler yaptı. Bu yapılar, henüz günlük kullanıma uygun olmasa da firmanın yükleme deneyimini iyileştirmeye çalıştığı gözleniyor.
Yukarıdaki ekran görüntüsünde, arka planın mor yerine beyaz olduğu fark ediliyor. Yükleme işleminin daha sonraki ekranlarında ise (aşağıda) gri arka plan rengi öne çıkıyor. Microsoft'un Windows 10'un çıkışı yaklaştıkça yükleyicisinde başka değişiklikler de yapmasını bekliyoruz.
(Görsel: Neowin.net) windows 10, indir, değişiklik, görünüm
(Görsel: Neowin.net)
Bu değişiklikler, Microsoft'un Windows 10'un farklı işlevlerinin görünümünde de değişiklikler yapabileceğini gösteriyor.

Microsoft, uygulama mağazalarını geliştirmek için şimdi de Android uygulamalarına göz dikti!

microsoft, windows, store, uygulama, android
Paylaşın
Diğer
rakip platformlara açan Microsoft'un yapacağı herhangi bir hamle, bizi çok şaşırtmayabilir. FirmanınAndroid uygulamalarını Windows'ta çalıştırma planlarını daha önce duymuştuk. Şimdi ise bu konuyla ilgili yeni söylentiler, Microsoft'un düşüncelerini bir kenara bırakmadığını gösterdi.
Microsoft, Windows Store'un geliştirici kitlesinin çok küçük olduğunun farkında. Öyle ki Windows Phone geliştiricilerini dahil ettiğinizde bile Microsoft, iOS ve Android'in karşısında geride kalıyor. Windows Store topluluğunun Microsoft'u istediği gibi gelişim göstermediği, artık bir gerçek.
Bu durumun farkında olan Microsoft, Google Play'le bağlantı kurmak yerine Android uygulamalarının kendi ortamına port edilmesini, ardından uygulamaların Windows üzerinde çalıştırılmasını istiyor. Uygulamanın port edilmesi, onun kontrolünü Microsoft'a veriyor. Böyle bir hamle, hem Windows kullanıcıları hem de Windows geliştiricileri için büyük bir adım olabilir. Microsoft, Windows uygulamalarının geliştirilmesini teşvik etmek için, native kodla geliştirmenin ayrıcalıklarını vurgulayabilir ve ek araçlar sunabilir.
Başta Microsoft'un hiç denemeyeceği bir fikir gibi görünse de firma, son 8 ayda önemli değişiklikler yaşadı. Uygulamalarının ve yazılımlarının her yere girmesini isteyen Microsoft, kullanıcılara mümkün olan en iyi deneyimi sağlamayı hedefliyor. Windows ve Windows Phone uygulamalarının birkaç sene geçmesine rağmen hala rakiplerinin gerisinde kalması, Microsoft'un strateji değişikliğini düşünmesini sağlayabilir.
Apple, samsung,

Apple ve Samsung arasında bitmek bilmeyen kavgalara, hırsızlık davalarına, iki firmanın birbirine milyarlarca dolarlık cezalar kestirmesine artık herkes alıştı. Hatta bu kavgaların sonucunda, Apple artık Samsung'tan işlemci satın almayacağını açıklamış ve Tayvanlı bir işlemci üreticisi olan TMC ile anlaştığını açıklamıştı. Hatırlayacağınız üzere Apple'ın iPhone ve iPad'lerinin kalbini oluşturan A işlemcilerini Samsung üretiyordu.
Ancak şimdi işler değişmiş görünüyor zira Apple, Samsung'tan yeniden işlemci satın alacağını açıkladı. Tayvanlı üreticinin işlemcileri Apple'ı hayal kırıklığına uğratmış olacak ki Apple 2016 yılından itibaren kullanacağı işlemcilerin yüzde 80'ini Samsung'tan satın almak üzere ezeli rakibi ile anlaşma imzladı. Samsung'un üreteceği işlemciler 14 nm teknolojisine sahip olacak. Bu işlemciler Samsung'un Çin ve ABD'deki fabrikalarında üretilecek.
Tayvanlı üretici TSMC ise Apple'ın ihityacının %20'sini karşılayacak ancak bunlar 16 nm teknolojisiyle üretilecek ve dolayısıyla Samsung'un işlemcileri kadar enerji tasarrufusağlayamayacak.
Şimdi bu yeni anlaşmanın üzerine, iki firma arasındaki fırtınalı aşkın devamı olarak Apple ve Samsung'un birbirine yeniden milyar dolarlık hırsızlık davası açmasını ve mahkeme salonunda birbirlerine yüz kızartıcı suçlar yöneltmelerini bekliyoruz.
| Copyright © 2013 LUX NEW TR